cok zoruma gidiyo gunde 1 paket winstin light iciyorum ayda 200-250 lira kadar ama kendime gicik oluyorum bu para yuzunden

içerken deli gibi kahrediyordu beni. 6 ayda 1.800 tl'ye yakın para vermişim. bıraktık gitti.

değer kardeş.

acımayan var mı acaba diye sorman gerek.

cigerlerine acimiyacaksin da paraya mi aciyacaksin yani? bi mantik hatasi var galiba.

18 yaşından itibaren içseniz.. vereceğiniz parayla son derece güzel bir ev alırsınız.

4 gunde 1 paket içiyorum..
o yuzden acımıyorum.

Bir adet golden virginia tütün alıyorum, bir ay götürüyor. hem daha az içmeye başladım, hem de aylık 12TL'ye sigara ihtiyacımı karşılayarak ekonomik olarak kazanç sağlamış oldum. ayrıca içinde zilyon tane kimyasal bulundurmuyor. size de öneririm.

Edit: Düşündüm de önermem lan, niye zehirleyesiniz kendinizi. bırakın en iyisi..

ben 2 yıldır içiyorum ama şöyle bir hesap yaptıgımda bir araba parasına yakın gitmiştir :D

12 senedir. günde ortalama 2 paketden.. hazin...

cebimdeki son paramı verdiğim zaman acıyorum...

bana aynı zevki veren sağlığa zararlı olmayan bir şey bulsam mesela sigara parasının 10 katına kadar veririm . ama yok işte.

Sevdiğim için acımıyorum. Acısaydım bırakırdım.

abi geçi erkeni yok bence. senin için olması gereken buymuş olmuş. takma o kadar kafana. sevdiğin bir bölümde de okuduysan bal kaymak.

Geç değil.. okumana bak.

biz 30 yaşında bitirdik. geç değil.

bitirdiğin bölüme bağlı hocu..hemen işe girebileceğin bir bölümse hiç takma..hatun kaldır bol bol :)

arkadaşımın halası 45 yaşında tıp okumaya başladı geçen sene. hiçbir zaman hiçbir şey için geç değil. sıkılmana gerek yok bence.

Değil.

liseden mezun olur olmaz üniversiteye başlayanlara göre daha verimli okursun...18 lik biri %70 verimle üniversite hayatı geçiriyorsa seninki %90 a çıkar.

benim bölümümdeki akademısyenlerin bir çoğu 25 yaşından sonra mezun olmuşlar..lisansı 32 de bitirip yüksek lisansı 35 te bitiren bile var.

yok bolm ne geçi.

babam 21 yaşında liseye başlamış. adam emekli mühendis şu an.

geç tabi. doktora bitiren var o yaşta.

yoo normal gibi, ne okuduğuna kaç senelik okulda olduğunla falan ilşkili elbet.
rica ederim.

o yasta prof olan var bev

25 yaşında okula başlıyorum amk ölem mi ? :D

benim yaş 27 oldu. daha iki yıl okumam lazım. tabi 3 sene de ara vermiştim ekonomik nedenlerden dolayı. şimdi gitsem 29 yaşında mezun olacağım. üstelik babam da vefat etti. şimdilik çalışıyorum bir yerlerde. ama ailemi bırakıp da gidemiyorum. zaten ben çalışmasam geçinemeyiz doğru düzgün. okula gitsem, hem aileme verdiğim ekonomik destek yok olucak, hem de ben okuyayım diye bana para göndermeye çalışacaklar ve hepten perişan olacaklar. üstelik evimiz de kira. inan senin yaşadığın anksiyeteyi ben yıllardır yaşıyorum. hatta iki sene major depresyon tedavisi görerek. sana bir şey diyeyim. yerinde olmak için dünyaları verirdim. bunu daha kötüleri de var deyip moralini yükseltmekten ziyade, hayatının tadını çıkarman amacıyla yazıyorum.

ben de seneye ikinci uniyi okuyacam oku tabe ya herkes cahil is icin okuyor hayatta amaci evlenip cocuk yapip emekli olmak diye sen de mi cahil olmak zorundasin

Şu an 23 yaşındayım, okulu dondurdum başka bir bölüm için sınava hazırlanıyorum.

Geç değil.

genele göre geç elbet ama hayatın sonu da değil. ben 27 yaşımdaydım okulu bitirdiğimde. sonra askerlikti, iş aramaktı derken olduk mu 28... yalan yok çok sıkıntısını çektim. hem maddi, hem manevi büyük dert. çok bunaldığım zamanlar oldu. neyse şimdi iyi kötü bir işe kapağı attım, gerisi ne olur bekleyip göreceğiz bakalım, kısfmet.

geçi erkeni yok, o sürede ne yaptın o var. çok boş geçtiyse biraz anksiyete yapar evet, ama doldurmuşsundur illa ki, bi iki bişi koyduysan ne mutlu sana ya.

tıp ya da mimarlık okumuyorsan oldukça geç bi yaş.

sürekli böyle duyurular aciliyo,

bunu ancak sen bilebilirsin.cünkü bu duruma bagli bir sey.

mesela tip ya da hukuk gibi alanlarda önemsiz. zaten yapilacak is ve standartlari belli farketmez.

ama özel sektör düsünülüyorsa önemli olan nokta bu sürede neler yaptigin.yani mühendislik okuyosun mesela, bu sirada calismazsan, basarilar elde etmezsen, notlarin iyi olmazsa ya da sipesifik seyler yapmazsan gec.

ama sürekli calistiysan ya da dolu dolu gecirdiysen bu süreyi bi problem cikmiyor kendimden biliyorum.

bende 25 te bitiricem. geç olduğunu düşünüyorum kendim için
edit: aradaki farkı yurtdışında 1 yıl yüksek lisans yaparak düşünüyorum. malum burda 2,3

yav ben yirmi iki yaşında mezun oldum şu an yirmi yediyim, okulu bu kadar erken bitirdiğime çok pişman oldum. bu lanet ülkede hala adam gibi bir iş güç bulmuş değilim. kpss, kpds bilmemne derken zaman geçti. sen bu aptallıklarla oyalamazsın kendini olur biter. öğrencilik en iyisi.

Ölsen umurumda olmaz.

uykusuz her gece fan club

iyi malzemeler var sende ;)

ilk defa görüyorum

ben takip ediyorum. ama şunu yazmana inanılmaz sinir olmuştum:

sssen...

diye başlıyordu. genellikle kedili duyuruların altında görüyorum bu yorumu. sözlükte de okuyorum arada, öyle işte.

bi imza alabilir miyim

seni bir gün takip etmesem o gecem sabah olmaz, uyuyamam.

#takipedenitakipederim hsbdfkgbnkgj

Kızsan ederim.

bir kere şunu diyerek erkek olduğunu belli ettin "beni takip edip bu adam nereli" yakaldım seni
erkeksen ilgi alanım dışındasın malesef duyuruda rastlaşırsak merhaba o kadar :)

ama yine de şunu söylemefen duramıyacam nickini sevdim lan

ha birde
2013 kutlu olacak olsun göbüşlerimize bebekler dolacak olsun :)

bu kim lan

henüz 3 yaşında bir kardeşim var seni ondan bile kıskanıyorum amk sen ne diyorsun

haggard diye salladım ama dur bakalım.

yok o değil az bilinen bi grup zaten

lacrimosa? gerçi isviçreli grup ama almancadan şeyettim.

bu da değil

einstürzende neubauten?

yok o da değil

Forseti geliyor aklıma.

(bkz: empyrium)

emin olmamakla beraber empyrium olabilir diyorum :/

yok değilmiş :/

eskilerden mi yenilerden mi? hangi tür?

klasik müzik aletleri diye yazinca almanyadan olmasa da sigur ros geldi aklima.

yeni, sanırım 2009'da bi albümleri çıkmıştı

hata ben de alman grup dedim diye herkes şaşırdı grup avusturyalıymış :/
www.youtube.com bu da şarkıları

Şili bayrağının şekline şemaline benziyor. Şili milli takımının antrenman tişörtü diyeceğim utanmasam sşdlkf

ülkücü takımının farkında olmadan giydiği abd bayraklı t-shirtler bunlar, ama hangi modelin çakması bilmiyorum.

pull and bear'da görmüştüm bu bayraklı tişörtlerden. dizayn berbat zaten de, üzerinde alakasız bir ülkenin bayrağıyla dolaşmak nasıl bir moda anlayışıdır onu merak ediyorum. gerçi düşündüm de kendi ülkenin bayrağının olduğu tişörtle dolaşmaktan iyidir. en azından milliyetçiliğe girmiyor.

demekki ben bu yaz hiç apaçiyle karşılaşmamışım. oh ferahladım.

1- 9
2- 1 (2 kere numara taşıma)
3- 5

1- 11
2- 2 (şirketin verdiklerini sayarsak 4)
3- 7

1. 2001'den beri

2. 3 adet

3. 6

7 ya da 8.
2.
3.

1. 9
2. 3
3. 5

1- 13
2- 5 normal, 2 tane data hattı.
3- 7

1- 9
2- 2
3- 5

1)8 sene (since 2004)

2)8 seneden beri aynı numara.(avea'dan turkcell'e taşıdım 2008'de)

3)4 (sony k700i,sony W880i,ZTE bjk,nokia C5-03)

1-11
2-1
3-2

-9
-2
-3

1. 9
2. 2
3. 6

1-10
2-1
3-5

1 13 yada 14 emin değilim şuan 27 yaşındayım
2 geçici bir taneyi çıkarsak 1
3 3 tane şuanki telefonumu 9 yıldır kullanıyorum

1- 11
2- 2
3- 2

1- 10
2- 3
3- 5

1- 7
2- 6
3- para vererek 3 adet. amcamın ve babamın az kullanıp eskittiklerine konduklarımı sayarsak 6.

1. 11
2. 3
3. 6

1- 14
2- ben sadece 1 tane aldım, toplam (annemin üstüne, babamın kamu hattı, sevgilinin cepailesi, uzun süreli yurtdışı kullanımı, iş hattı filan da dahilse) 7
3- 9 iş yerinden verilen de dahilse 10

1. 14 senedir hat sahibiyim
2. 3 hat satın aldım, sonuncusu 10 yıllık oldu
3. motorola d368-ericsson t10-nokia 3210-nokia 3410-nokia 2100-nokia 26 bilmemne-nokia 3600s yani toplam 7 telefonum olmuş. ama artık akıllı telefon alıp nokia zincirini kıracağım.

1-14
2-1
3-12

1- 15
2- 3
3- 11

psikiyatriste gitmen gerekli.

psikiyatriste gitmelisiniz.ayrıca eğitim de veriliyo ama küçük çocuklar için.bu sorunları biraz daha azaltıyorlar.

Disleksinin bir türü o da, disgrafi deniyor. El becerisi, el-göz koordinasyonu gibi konularda sıkıntı çekiyor musunuz? Bunlarda pratik yapmak fayda getirecektir diye biliyorum bir disleksik olarak.

Korkmalı. Nöroloğa git. Psikoloğun alakası yok bildiğim kadaıryla

arttigindan nasil eminsiniz, bu muhim. size oyle geliyor da olabilir; takinti gelistiriyor olabilirsiniz. disleksi sakin ele alinmali. kolayliklar...

voices.yahoo.com

Linktekileri deneyin bakalım.

@thor odinssom, yazılanların bu telefonla alakası yok. tesekkurler.

şirketinizin email ayarlarını öğrenmeniz gerekiyor.

örneğin mail sunucunuzun adresi gibi. ama birçok app, activesync destekliyor ve bu seçenek ile, sadece email adresinizi girerek bağlantı kurabiliyorsunuz genelde. misal touchdown var.

yalnız şöyle bir durum var, outlook'da klasörleme yapıyorsanız, çoğu uygulama klasörlere otomatik atanan (rule'lar ile otomatik taşınmış) mail'ları göstermiyor. dikkatten kaçırmayın.

Merhaba;

Outlook /Araçlar/hesap ayarları/Hesaba Çif tıkla/Diğer Ayarlar Sağ Altta/gelişmiş seç/İletinin Bir Kopyasını Sunucuda Bırak kısmını seçmesen de bilgisayarına gelen mailler cep telefonuna gelmeyebilir.

yok eylül yatmamıştı bana ya, ben de bi muallakta kaldım şimdi.

Geçen yıl bana yatmadı hatırladığım kadarıyla.

Bana yattıydı.

www.kyk.gov.tr
şu adrese bilgilerini gir.
yukarıda kredi bitiş tarihi yazıyor. 30 eylülse bu 7 eylülde paran yatacak demektir.

besiktasliyim;

adnan da yönetim de ne yaptigini bilmiyor, tam bir ilkokul tiyatrosu.

Bu hafta antremanlara başlayacakmış hocu. Baktılar adamı gönderemiyorlar, bari oynatalım da para bok olmasın deyip. Yakın zamanda da kadro da yer verirler.

Yönetim aslında başka teknik direktörlerle anlaşamadı. Mustafa Denizli tamam demişti ancak onun da Quaresma kalmalı dediği için yönetimin anlaşmaktan vazgeçtiği söyleniyor.

Samet Aybaba'nın eski açıklamalarını okuyacak olursanız Quaresma için böyle bir tavır içinde olmadığı görülüyor. Bence şu an yaşanan durumda Samet Aybaba tamamen piyon, yönetimin istediğini yapıyor. Yoksa o da biliyordur takımın halini.

euro 2004'teki danimarka isveç maçını diyorsun. ceza falan verilmemişti. ikisi çeyrek finale yükselmişti. italya elenmişti.

Hatta tribünde pankart bile vardı.

www.thesun.co.uk

the wire.

gangsta kültüründen pek hoşlanmıyorsan sıkabilir gerçi. ama seviyorsan x2 keyif.

sfu veya oz.

3u de cok iyi, hatta 4u de, en iyileri oz'dur ama

OZ izlemeyene adam demezler bizim memlekette.

the wire'a mesai harcamaya hazırsan hiç durma başla. six feet under daha kolay izleniyor. oz bence biraz kofti bi dizi.

benim kıstasım kalite. akıcılık-durağanlık önemli değil. dizinin yeri geldiğinde psikolojik-sosyolojik okumalar yapmasını, karakterlerin derinliğine inmesini istiyorum.

Kesinlikle Six Feet Under. Dünyanın en kaliteli ve en etkileyici dizisidir SFU. Bitireli çok oldu ama, hakkında hâlâ bir tane bile entry girebilmiş değilim. Yazamıyorum çünkü. Yakışmadığını düşündüğümden yazamıyorum gerçekten.
Her izlediğiniz bölümde hayatın gerçekleri yüzünüze yüzünüze vursun ve her bölümde bir şeyin daha farkına varıp önemini anlamış ve yumruk yemiş misâli olmak istiyorsanız durmayın, SFU size göre!

Onun arkaplanda çalışan işlemler vardır senin yoktur, yani yakın pil tüketmelerine rağmen onunki toplamın ancak %30'unu oluşturuyor olabilir. Duvar kağıdının renkleri de önemli, renkler açıksa çok pil harcar, siyahsa çok az harcar vs.

Şu anda baktım benim telefonda da %67 görünüyor. Değişken bir şey yani çok takmaya gerek yok.

Telefonu daha fazla kullanıyorsunuzdur belki? Şu anda da otomatik, az önce yarım saatliğine dışarıya çıktım Mersin güneşinin altında falan, %32 görünüyor bende de.

telefonun ekranı açık kaldığı sürece ekran pil tüketiminin toplam tüketime oranı artar. mesela 1-2 saat telefonu hiç kullanmadıktan sonra tekrar baktığınızda ekran tüketimi daha düşük görünecektir. bir sorun yok yani.

devam et.

Profesyonelliğe geçiş yap, sonra da şu adamı geç:

dunya.milliyet.com.tr

yaşla beraber insan kendi kendine duruluyor. mastürbasyonu bir lanetmiş gibi görme, çükünle barışık ol, onu şımartmaya devam et.

vücut dilini kullan. dil.

niye dur diyeceksin ki ? insanın başına gelen en güzel şey bence. devam devam.

sonun böyle olmasında ne olursa olsun (bkz: 42 kez mastürbasyon yaparak ölen brezilyalı)

mastürbasyon zararsızmış zaten. boş zamanın varsa yap.

sağlıklı bir durum mastürbasyon ancak şunu unutma, türk erkeğindeki erken boşalmanın temelinde yatan mastürbasyondur. yani bilinçli yap yaptığın şeyi, yani boşalmak için değil zevk almak için yap. süresini uzun tut. @thor'un link verdiği amca biraz uç örnek ama yarım saat sürsün. yoksa sen de 55 sn'de boşalıp kadınını mutlu edemeyen erkeğe dönüşürsün.

atamazsın maalesef

neden ?

İşletim sistemleri farklı.

hiç oluru yok mu?

ikisinin isletim sistemleri farkli, oyle hop diye aktarmak mumkun degil. android'de oynadiginiz oyunlarin iOS versiyonlari varsa onlari indirip kurarsiniz iPad'e. anca o sekilde.

duyuru linkini mesaj olarak attım.

folk metal dinlersen (bkz: eluveitie )

Biraz daha spesifik olursanız daha iyi olur yoksa milyor tane grup çıkar buradan. :)

Öncelikle ne folku? Genel tercih yönünde İskandinav deyip başlayalım. Dümdüz, sade köy folku isterseniz Garmarna, Triakel, Bukkene Bruse falan işinizi görür. Biraz metalli olsun derseniz Storm, Otyg, Korpiklaani falan iyidir. Daha "kafa şişiren" isterseniz Månegarm, Falkenbach, Mithotyn, Eluveitie, Finntroll, Ensiferum, Folkearth vs uzar gider bu liste.

Taken by Trees tam ihtiyacını görebilir...ben ilk East of Eden albümünü dinleyerek sevmiştim...

tercihin indie'ye yakınsa zaten illaki duymuşsundur ama yazmasam da olmaz: beirut.

Bankanın sahibi olup şu yazdığını okusam her ay 1000 lira alırım senden, sonra dil kursu hediye ederim.

Not: Almazlar.

www.memurlar.net
olaya bak. adam, hiç kullanmadığı kartın sigortasını ödemiş.

(thor odinsson) bu işlerden hiç anlamam çünkü hiç de kullanmadım o yüzden soriorum :)para bol olunca böle şeylere gerek duymiorum ama 5 kuruşumu da bankaya vermem :)

kartı teslim alırken sözleşme imzalatıyorlar ondan sonrası bankaya kalmış.

genellikle ilk yıl kart aidat ücreti yansımaz.Ama ikinci yıl yansıyabilir, kullanmadığın halde ekstrede kart ücreti görürsen arayınca iptal ederler.

paran bolsa ara tebin call centerını oraya sor.

fatih / küçükpazar

edit : gurbetçiden kasıt evini, çoluğunu, çocuğunu bırakıp istanbul'a çalışmaya gelen, bekar evlerinde kalan doğulular.

dedem hep konya kulu derdi, neden bilmem.
bu arada ben avrupaya çalışmaya gitmişlerden bahsediyorum.

kast ettiğim avrupadakiler arkadaşlar.

giresun'da gurbetçi çoktur. istanbul'da daha bu yaşıma dek bir espiyeli hemşerime denk gelmedim.

Afyon-Emirdağ'dır.

Belçikalılar "Emirdağ mı büyük Türkiye mi" lafını boşa dememiştir.

Maraş-Pazarcık da 2. sırada gelir.

giresun'un yağlıdere köyünün amerika'da inanılmaz nufüsu vardır.
giresun'un, ordu'nun alamancı'sı çoktur.

not: amerika 2 yıl önce artık yağlıdere nüfusuna kayıtlı olanları almayacağını söylemişti. haberlerde çıktı.

bostancı da oturan biri olarak anadolu yakasının böyle bir potansiyel taşımadığını rahatlıkla söyleyebilirim. sorma sebebimde şu. bir önceki sorumda fotoğrafçı açmayı planladığımı söylemiştim bir anadolu ilçesine. arkadaşlardan biride gurbetçilerin yoğun yaşadığı bir yer daha mantıklı dedi (düğün çokluğu) ki çok mantıklı da geldi. dolayısıyla ilçenin nufus potansiyeli ve yaşanabilirliğide önemli.

kulu'dan belçika veya hollandaya giden çok diye biliyorum.

bir de giresun'un yağlıdere ilçesi çok meşhurdur amerika söz konusu olunca.

emirdag,sarkisla,kulu avrupada tanistigim turkler genelde buralari abde dekiler de yaglidereden.(houston)

Kulu'nun alayı İsveç'te. Hatta 3 yıl önce İsveç Başbakanı ziyaret etti Kulu'yu.

corum - alaca. bir ara amerikan elciligi vize vermiyordu alaca kutuklulere.

@want2die fakat şöyle bir şey var o çalışmanın sonunda nerelere geldigine bak, yani çalışması belkide en zor iş, ama sonucunun gelecegini bilmek ve sevdigin işi yapmak, bizse burda oturuyoruz aptal aptal, 300 sene sonra dünyaya bir şey vermemiş olarak tamamen tarihten silinecegiz

Kaç adam başlıyor ama kaç tanesi Phelps gibi olabiliyor? Bir de o tarafından bak. Bu adamların yediği yemek, tükettiği sıvı, uyku saatleri disiplini inanılmaz sıkı. Her insanın tahammül edemiyeceği şeyler. 19 yaşında bir cıvırla yaşıtları fink atarken, herif yok hacı yarın antrenman var diyip, hocasının ona söylediği yemekleri yiyip, hocasının söylediği saatte uyudu.

Sevdiği işi yapmaya gelince hiç bir iş sevilmez. Senin için üretmiyorsan, işini bıraktığında yeniden dönmeye zorluyorsa hayat şartları, hiç bir iş sevilmez.

@Rahmetli Başkan +1 de çalışma işi 10 verip 100 almak ya.

Belki yedi sülalesi rahat ama, onun da çalışma koşulları pek de hafif değil. Başladığından beri sadece 5 gün yüzmemiş bilmem kaç yıldır. 5! Günlük de ortalama 12,000 kalori alıyormuş. Hayatının neredeyse tamamını bu şekilde günde saatlerce yüzerek geçirebilir misin mesela?

Bildiğin balık olacaksın, havuzdan çıkmayacaksın,yüzeceksin yüzeceksin ve daima yüzeceksin,diğer kuvvet idmanlarını ve beslenme şeklini saymıyorum bile, hayatını adadığın yolda eğer şansında varsa sakatlık yaşamazsın 1. geleceksin,yeterince iyiysen rekorları kıracaksın ve bir noktadan sonra 2. olduğunda eleştirileceksin.

Ben yazarken hayattan soğudum açıkçası...

memento tek geçer.

memento +1

eternal sunshine'ı çıkar bence, ergen kız filmi o, bu listeye yakışmıyor. hepsini izlemedim bu filmlerin ama favorilerim;

das experiment ve oldboy...

memento + panic room

pianist, memento, das experiment gayet güzel filmler.

Moulin Rouge + Memento

piyanist akar gider

pianist

das experiment'i izleyip vakit kaybetme

sonra memento izleyebilirsin. ben 3 günde 20'şer dk den toplam 60 dk'sini izledim, fena değil. ama iyi uyku yapıyor asjdkhasjld

Memento, The Pianist, Psycho, Das Experiment. (Sıralı değil)

memento, old boy, das experiment, the pianist. kesin izlemelisin bunları benden söylemesi.

moulin rouge hariç hepsini izledim bunların. oldboy ile the pianist iyidir. gerisini izlemeden yolla geri dönüşüm kutusuna.

Tablette Maxthon'u kullanıyorum. Grooveshark'ı denemedim ancak last.fm dediğiniz şekilde çalışıyor. Bir de bazen sorun çıkarsa da TinyShark adında bir uygulama var arkaplanda çalışabilen.

ram yetmezliğinden oluyordur o. 2gb ram'li abd versiyonu galaxy s3 lazım size :)

ram yetse bile android'in default browserı default olarak öyle davranıyor. başka bir browserla deneyin.

muhtemelen dolphin'de sorun çıkmayacaktır.

@thor odinsson
TinyShark'ı deneyeceğm sağolasın.

@hububrad
Sırf RAM yetmezliğinden olduğunu sanmıyorum. Grooveshark HTML5 sadece çalmakta olduğu şarkıyı ön belleğe alıyor; daha önce çaldığı ya da sonra çalacağı şarkıyı kotayı becerme pahasına ön bellekte tutmuyor.

@saygilarefendim
Dolphin'le denedim ve sanırım aynı şey oldu. Ama yoldaydım ve bağlantıyı kontrol ettiğimde EDGE'e düştüğünü farkettim. Bugün bir de WIFI ile deneyeceğim. Sağolasın.

uyku yapmaz aksine uyku açar.

uyku da yapabilir uykusuzluk da kişiden kişiye değişir. aynı şekilde iştahsızlık yaşayanların yanında iştahı artanlar da olabilir.

not: bu bilgiler prospektüs bilgileridir. kilo verdirmesi değil belki ama iştahı kesmesi diye bir şey varmış ki bu durum yan etkilerde geçiyor. aynı şey uyku yapması/yapmaması için de geçerli. siz de bu yan etkinin görülmemesi başkasında görülmeyeceği anlamına gelmez.

bende uyku yapmak yerine uyku açıyor.

ayrıca kilo verdirmesi diye bir şey yok, çok zayıfım ve psikiyatristim ilacın zamanla iştah açacağını söyledi (kullanmaya başladığım ilk bi hafta hafif hafif midemi bulandırdığı oldu ama sonra geçti).

antidepresanlar konusunda 15 yillik deneyimi olan birisi olarak diyebilirlm ki, uyku da yapabilir, uykusuzluk da yapabilir, kiloda aldirabilir, istah da kapatabilir.

bu tamamen kullanan kisiye bagli. ancak lustral diger antidepresanlara gore yan etkileri oldukca ama oldukca az olan bir ilac. zaten bu ilacin uretim prosesinde en cok uzerinde durduklari sey "yan etkileri minimize etmek" amaciydi.

ben senelerce kullandım. hep iştah kesti ve uykusuzluk yaptı. uykusuzluk yapma etkisi 15 gün sonra geçiyor ama iştahsızlık hiç geçmedi bende.

Bana hiçbir şey yapmadı. Sadece şekerli gıda isteğimi artırdı.

Task Manager'da hangi uygulamaların bu otomatik kapatma işlemine dahil edilmeyeceğini seçebileceğiniz bir seçenek vardır mutlaka onu kurcalayın.

Bu arada task manager faydalı bir şey değil, hatta gereksiz yere fazla çalışmasına sebep olursunuz telefonunuzun. Bırakın işletim sistemi hallediyor zaten.

karsidakinin ona olan sevgisinden, ya da kendisinin karsisindaki insana olan sevgisinden suphe ediyor olabilir.
bi tarafin sevgisi bi tarafa agir basiyordur genelde.

sonuç itibariyle ortada hala bir sevgi var?

bir tarafın sevgisi ağır basınca iş artık yürümez oluyor.

Demek ki sevgi her şeyin üstesinden gelmiyor.

suphenin oldugu yerde sevgi barinamaz yegen, toplar bavulunu ceker gider, suphe sevginin dusmanidir, azar azar tuketir sevgiyi, sen sevgi nedir bilir misin yegen?

sevgiyi anlayamamaktan.
sevgiyi başka şeylerle karıştırmaktan.

kapitalist sistem sayesinde o kadar şekil değiştirdi ki sevgi, yüzyılımızın en büyük sorunu haline gelen psikolojik sorunların temelini oluşturdu.

çünkü aşık olmayı özlüyorlar. ama böyle sevginin üstesinden gelemeyeceği, köpek gibi bir özlem düşün.

hayır. gerçekten seviyorsan her şeyin üstesinden gelir o rahat olun. "sevgi fedakarlık ister" osuruktan bir cümle değildir sadece kezbanların da diline düştüğü için değerini kaybetmiştir. "demek ki sevgi her şeyin üstesinden gelmiyor" diyenler var, ya onlar sevmeyi bilmiyor ya da ben sevmiyorum tapıyorum.

anlaşamamazlık bir fikri kabul etmediğinizde oluşur, ya da o kabul etmediğinde. eğer seviyorsan(ız) bir fedakarlık yaparsın(ız). böyle "ben aşık oldum" tripleriyle gezmekle sevmek olmuyor. çok oldu sevgilimle anlaşamadığım, hepsi de mesajlaşırken oldu niyeyse. hep dedim ulan bi buluşalım, tek tek söylicem bunları yeter amk kölesi miyiz sevgilisi miyiz belli değil; ulan bi yüzünü görüyorum geçiyor hepsi. hatta onun da tribini/soğukluğunu almak için daha da bir yırtınıyorum.

o ayrılanlar ya sevmemiş, ya da artık sevmemeye başlamıştır. sevgiden üstün bir şey yoktur.

Varyasyon artiyor...
Imkanlar ve onlara ulasabilirlik artiyor...
Birine baglanmaya gerek duyma minimize olmus cogu bireyde...
Gercek sevgiden ziyade iliski var...
Birliktelik var...
Mutualist iliski ya da parazitel ya da pragmatistik duruma gore farkli adlandirilabilecek ama altini cizdigim sevgiden ote iliski var...
Kadin erkekten erkek kadindan faydalandigi surece ya da faydalanabilecegi surece (maddi ya da manevi, sevilme tatmini de buna dahil edilebilir) bir birliktelik pozu verilebiliyor...
Belki boyle olmasi da gerekir diyecek olanlar bile su anda okurken yazacaklari yorumu tasarlamislardir bile...
Yani soruyu biraz sosyolojik ve antropolojik taraftan bakivermek istedim cunku blogumda yazacagim yazinin bir altyapisi olabilecegini dusundum seni bu duruma alet ederek faydalanmis oldum motive olma adina.
Saygilar

700 fln

o kadar az mı yahu? bir ara derya büyükuncu'nun 10bin lira maaş aldığını okumuştum hatta bazı yarışmalara katılmadı diye maaşı %50 indirilmişti.

Derya Büyükuncu sadece 2010 yılında 8 ay maaş almış devletten kariyeri boyunca. Yanlış hatırlamıyorsam öyle demişti bir röportajında.

S3 değil ama bir Android kullanıcısı olarak (Yakında S3'e geçeceğim ben de :D) yardımcı olmaya çalışayım.

1. Senkronizasyon telefon üzerinde giriş yaptığınız Google hesabınızla ilgili. Eğer rehber kayıtlarınızı da Google hesabınıza eklerseniz telefona format attığınızda ya da yeni bir telefon alsanız bile tüm rehberiniz otomatik olarak sunucudan senkronize edilir. Böylece uğraşmazsınız. Özellikle ROM kullanıcıları için rehberi dert konusu olmaktan çıkartır.

Sadece rehber değil tabi, telefonda yüklü Google veya diğer uygulamaların da bu tip senkronizasyon özellikleri var.

2. ROM Samsung'un size verdiği yazılım yerine bağımsız geliştiricilerin Android üzerinde eklemeler vs. yaparak çıkarttıkları versiyonlardır. Örneğin ICS ile gelen "swipe to delete" olayı ilk olarak CyanogenMod ile gelmişti. O kadar beğenildi ki işletim sistemine dahil edildi daha sonra falan.

S3 için en iyi ROM hangisidir bilemiyorum ama xda-developers'a biraz takılırsanız bu konuda sürüyle kaynak bulabilirsiniz.

3. Bu konuda bir şey diyemeyeceğim ne yazık ki. Telefonumda da tabletimde de ekran koruyucu kılıf kullanmıyorum.

4. Şarkı kopyalamak için ekstra bir yazılım kullanmanıza gerek yok ki, USB kablosu ile zaten usb bellek gibi sürükle&bırak yapabilirsiniz. Eğer kablosuz olsun diyorsanız da AirDroid isimli programı önerebilirim.

5. Telefonun arayüzünü değiştiren uygulamalar bunlar. Kendi içlerinde ekstra özellikler de getirebiliyorlar. TouchWiz'den sıkıldıysanız ya da denemek istiyorsanız deneyin, bir zararları olmaz. Beğenmezseniz kaldırırsınız.

6. Henüz elimde olmadığı için bu konuda da bir yorum yapamayacağım.

7. Bunları da denemedim, ancak pek de verimli olacaklarını sanmıyorum. Google Maps'in tüm ülkelere açık apk'sı oluyordu xda'de bir zamanlar, hala varsa işe yarayabilir belki navigasyon konusunda ama o da net bağlantısı istiyor. Gerçi belleğe alma seçeneği getirildi o şekilde kotarılabilir.

8. Oyun olarak Babel Rising 3D güzel, tanrı olup Babil kulesini dikmeye çalışan insanlara taş ateş falan yağdırıyorsunuz, arada onları koruyan rahipler vs geliyor zorlu olarak.

Zombirds eğlenceli bir oyun. Homerun Battle serisi de oldukça eğlenceli, özellikle multiplayer oynandığında.

NFS Shift için oldukça iyi yorumlar var her yerde, Hot Pursuit'ten daha da iyi hatta.

App olarak da çok fazla yazabilirim ancak bir tane ile bitireyim: ekşin. :)

Güle güle kullanın telefonunuzu.

post rock diyorsun. google'da falan arat top post rock bands diye sürüyle çıkar. türk grup da var kafabindünya diye ona da bakabilirsin.

the samuel jackson five'ı deneyebilirsin.

godspeed

gy!be pek hoşuna gitmeyebilir, coştuğu anlarda sakinlikten eser yok :)

Aesthesys var bir de, sanki uyar gibi. Bir de Crippled Black Phoenix'i tavsiye ederim.

mono.

Değiştiremeyeceğimiz gerçekler hakkında kafa yormak bizi üzmekten başka bir işe yaramaz. Onun kendi doğrularını yaşadığına kendinizi inandırırsanız bence daha hayırlı olacaktır.

ne güzel işte ölmüş artık kimseye kötülük yapamaz.

ölmüş hocut yapcak bişey yok yaşamana bak.

Artık bir şeyi değiştiremezsiniz. Babanızı sevmek zorunda değilsiniz ancak, onun yetişme şartları, yetiştiği dönem vb. etkenleri göz önünde bulundurarak yaptıklarını kendince doğru bulduğunu düşünmeye çalışın. Bunu onu aklayın diye söylemiyorum, bazen insan kendi ya da başkası hakkında "lan ne aptalmışım da böyle yapmışım" diye düşünüyor ya onun gibi.

Onu da öyle bir adam olarak hatırlayın, bu dünya üzerinde kimse kimseyi sevmek zorunda değil, ancak babanız şu an hayatta olmadığı için bu durumu konuşmak/değiştirmek de imkan dahilinde değil. Ayrıca sürekli eskiyi konuşarak da bir yere varılamıyor.

yapacak bir şey yok. sen böyle şeyler yapma.

en azından ne yapmaman gerektiğini örnekleriyle biliyorsun. bundan ders çıkarmasını bil..

ben dindar bir ailede, nefis varlıklar olduğumuza inanarak büyüdüm. babamın yaptıklarını, o şeyleri başkalarından dinleyip "ta mna koyim.. ya sen de kusura bakma kendimi tutamıyorum, lütfen üstüne alınma" gibi lafları hazmetmeyi öğrenirken baya zorlandım.

ama geçiyor sonra. "vay ipne" deyip kendi hayatına bakıyorsun. senin babandır, ölmüş zaten, ne dersin bilmiyorum ama ben kendi babam öldüğünde de "vay ipne" deyip geçeceğim. yurt içinde olursam 6-7 ayda bir, yurtdışında olursam 4-5 yılda bir mezarına üzerinde "vay ipne" yazan çiçekler ve 3-4 banko maç bırakırım.

eskiden iddaa hesabını bana verirdi. evden çıkmadan "mail at bakalım, 5-6 maç yorumla oynayalım" derdi. vay ipne.

aklıma american history x geldi. izlemediysen bir izle istersen.

ölmüş artık, ölmeden önce ne yaptığıyla kafanı yorma. inşallah maddi olarak bir şeyler bırakmıştır da teselli olur.

1- Klasik, kız çocuklarını "ele gidecek gereksiz evlat", oğlunu ise veliahtı olarak gören erkek tipiymiş. Bu da ona böyle öğretilmiştir. Normalini böyle sanıyordur.
2- Yaptığı yanlış.
3- yaşasaydı belki o da pişman olacaktı... Bazı hatalar zamanla anlaşılıyor, onun zamanı olmamış, ya da sizle kurduğu ilişkiye bakılırsa hafif hafif anlamaya başlamış.

The Dictator
işler güçler(dizi)

güzide duyurumuzun arama fasilitesini kullanmayı önermiş miydim acaba size
www.eksiduyuru.com

burası tatmin etmezse de birileri yazacak nasıl olsa kürk mantolu madonna.
pardon karıştı o kitabaydı, film olarak: "Duck Soup"

kick-ass iyi gelmişti bana her ne kadar basit film olsada
www.imdb.com

www.imdb.com

how high. ama dublajlı izle

due date
hangover

scary movie ilk film.

the big lebowski

Pek dikkat etmedim ancak Calibre'yi Android tabletimdeki Kindle uygulaması için kullanıyordum, Türkçe karakterlerle sorun yaşamadım.

.doc daha iyi iş görür doc formatında karakterler belli durumda, pdf'in ocr ayarları tam değilse harfleri tam yakalamaz ve çeviremez.

ivana ters

prekazi diye biliyorum.

(bkz: ivana fukalot)

Madem S3 fiyat nedeniyle elendi, Nexus derim ben. Hem güncellemeler ilk gelir, hem de developer desteğiyle kernel'den rom'a, fix'ten her türlü olaya koşarsınız :)

Bir sonraki telefonum için ciddi olarsk Nexus düşünüyorum ben de. 3 seridir denk gelemedim ama bu sefer beklerim de.

fizy var ama uygulaması sıkıntılı.

tinyshark var , grooveshark taki şarkıları çalıyor.ücretsizdir.
tinyshark downloader lada indirebiliyosunuz.

Google Music ekstra bir şey yapmadan çalıyor benim cihazlarımda.

last.fm radyosu içinse eğer paralı üye iseniz tek yapmanız gereken açık apk bulmak, ki xda'de paylaşılıyor. Şu an son sürüm 1.9.7 ve Google'dan "last.fm 1.9.7u apk" diye aratırsanız "unlocked" versiyonların olduğu xda sayfasına ulaşabilirsiniz. Yasadışı değil bu yöntem onu da belirteyim.

Google Music çalışıyor türkiyeden uygulaması var, ayrıca;

wearehunted (spotify'nin)
tunein
grooveshark daolur

doubletwist var ayrıca, pcnizde cloud'a aktardığınız mp3lerinizi dinleyebiliyorsunuz.

cloud mp3 yazınca markete yine çıkar.

black and white oynadın mı hiç? ya da belki spore olabilir.

grafikleri çok hoş olmasa da locomotion beğeneceğiniz bir oyun. bunun yanında simcity de var.

Tam aradığınız bu: en.wikipedia.org:_The_Revolution

Beklentiyi çok fazla karşılayamamıştı zamanında ama iş görür gibi.

Onun dışında tanrıcılık oyunları için Peter Molyneux olmalı adres. Black&White ve Populous bu amcanın serileri de.

Şehircilik, ulaşım vs için de SimCity ve envai çeşit tycoon oyunları var.

direkt simcity diyorum !

Adı ne ya da hala veriyorlar mı bilmiyorum ama birkaç sene önce üniversitedeki sahada oynamıştım. Numarasını bulabilirseniz şansınızı deneyin, baya iyiydi orası.

www.mersin.edu.tr

Ücretsiz girebiliyorlar ancak her kulübün belirlediği sayıda basılıyor bu bilet. Ben daha fazla biliyordum ancak linkteki habere göre 531 adet bilet veriyormuş Fenerbahçe:

spor.milliyet.com.tr

www.fenerbahce.org

baslangic seviyesinden son seviyeye kadar

erdem karabulut un cok güzel bi almanca kitabi var.bence mükemmel.ama icinde cok örnek yok eger yeni versyonlarinda degismediyse ve oldukca hataci cözümler vardi eskiden.

ama kitabin kendisi cok iyi.

DW'nin sitesinde de işe yarayabilecek şeyler var:

www.dw-world.de

kitabı boşverin, (bkz: livemocha) ile çalışın.
Yani boşvermeyin tabii ama livemocha candır.

Rosetta Stone indir hocam. Çok sağlıklı ve faydalı bir program dil öğrenmek için.

Eğer görseller doğru ise Base Pack'teki alet "fat" olarak bilinen 1000 serisi. Slim&Lite 2000 ve 3000 için kullanılıyor, daha hafif, pili biraz daha uzun ömürlü ve RAM'i 32MB yerine 64MB (Oyunlardaki yüklenme süreleri birazcık fark ediyor).

Yalnız 2000 ile 3000 arasında donanımsal olarak öyle çok ihtiyaç duyacağın farklar yok. 3000'in ekranı Güneş ışığı altında biraz daha görülebilir daha parlak olduğundan dolayı, ama 2000 serisinin pil ömrü azcık daha iyi 3000 serisine göre.

Açıkçası son durum ne bilmiyorum, ben hala 5.50 GEN-D2 kullanıyorum, öyle son zamanlarda mutlaka oynayayım diye düşündüğüm bir oyun olmadığından test etmedim. Ancak yeni versiyonlar için de kırılma vardır tabi downgrade vs ile. psp-hacks gibi sitelerde biraz dolanırsanız CFW piyasası ne alemde belli olur.

Bu arada yasal uyarımı da yapayım başımız belaya girmesin, PSP'yi "kırmak" illa korsan oyun anlamına gelmiyor. İçine işe yarar uygulamalar kurmaktan tutun da, işlemci hızını çok düşük seviyeye getirip uzun pil ömürlü bir mp3 çalar elde etmeye kadar değişik işleri yapmak için de kullanılabiliyor. Her kıran korsan oynuyor diye gelmeyin, para verip alıyoruz da oyunları arada, ki PSP klasikleri de ucuz zaten artık.

yasal uyarı iyi olmus kimse yanlış anlamasın ben de uzun pil ömürlü mp3 calar falanfilasadafasfa.
teşekkürler bilgiler için.

tokatı patlatırdım, kıçına filan da olsa.

pek çoğunuzun da annenizden terlik filan yediğini düşünüyorum. öyle marjinal aileler filmlerde sanırım.

edit:
ters okumuşum: ebeveyn olarak sandım

diğer türlü de gülerdim. yada vuruş şiddetine göre, vicdansız der geçerdim

ülkenin hukuk suç ceza sistemi az buçuk adam gibi olsa birşeyler yapılır da bu ülkede zor.

hiç birşey yapmam. ailenin durumuna ben niye karışayim ki. onu büyüten kişi o. zaten bişey desen, kadın bin laf der. laf demek onu tanıyan birine düşer belki..

Yıllar önce alakasız bir durum yüzünden sinirli olan amcam ve eşi, o sıralar küçük olan çocuklarının istekleri/mızmızlanmalarına dayanamayıp onlara kızmışlardı ve amcamın eşi çok sert olmasa da birer tokat atmıştı çocuklara.

Babamla oturup aldığımız karar sonucunda 1,5 ay falan evlerine gitmedik. Çocuk dayakla terbiye edilmez.

Sokakta da görsem ben direkt karışırım.

karışmak, şu sonuca yol açacaktır:

anne, "bak elin kadınından/adamından bana laf işittirdin" diye, çocuğa bir kez daha yüklenecek, çocuksa, bir kişinin daha şahit olduğunun farkına varıp, aşağılanması bir kat daha artacaktır.

sürekli karşılaştığım birileri ise, uzun vadede, annesinin bunu kendi güçsüzlüğünü örtmek için yaptığını, aslında kendisinin (çocuğun) hiçbir suçu olmadığını, bundan utanmaması gerektiğini anlatmaya çalışırdım, ileride kalıcı ruhsal yarası olmaması adına (silent witness diye bir google'lamanızı tavsiye ederim, derdini paylaşacak bir yetişkin bulan çocuk daha az yaralanıyor, büyükanne, komşu teyze, parktaki abla, vs.)

sürekli görmüyorsam, yaralı toplum fertlerine biri daha eklendiği için üzülmeye devam ederdim, pek bir kanuni yaptırım yok.

Sorunlarını yok etmez, sadece hasıraltı etmeni sağlarlar. Düz, duvar gibi biri olursun. İşe yarar mı, bana kalırsa evet.

Not: Doktor değilim, tıbbi bilgim sorumluluk almamı sağlayabilecek kadar yok. Bu bilgiler yanlıştır. (Yasal cevap modu)

hiç bulaşma. birgün o ilaçları bırakman gerektiğinde olduğundan daha kötü oluyorsun.

iç gitsin. kafa yapıyor gibi ama yapmıyor değişik bi kafa oluyor. serotonin hormonu basanlar hele nedensizce gülüyorsun arada.

bu işlerden hiç anlamam ama konuşmayı denesen? en iyisi o, anlatacak kimse bulamazsan yada tanımadığım birine anlatırım diyosan ben dinlerim ama dinledikten sonra bişiy diyemem.

uzun yıllar psikolog+psikiyatrist ile görüşmeler ve ilaçlar yardımıyla depresyon ve bipolar tedavisi gördüm.

depresyon ilaçları @thor odinsson,'ın dediği gibi birşeyleri görmezden gelmene yardımcı olur. bir süreci atlatmanı sağlar. yalancı bir mutluluk ve uyuşukluk halinden başka bir getirisi yok.

koskoca adamsın. böyle bir problemi ilaç alıp uyuyarak çözmekten daha iyisini yapabilirsin. bazen intiharı hemen herkes zaten düşünüyor. ama gerçekten yardım almadan bu problemin üstesinden gelemeyeceğine inanıyorsan gidip bir psikolog ile, konuşma paylaşma işe yaramıyorsa psikiyatrist ile görüşüp gerekliyse ilaç almanı tavsiye ederim. konuşmak istersen de özelden mesaj at konuşalım.

kafana göre ilaç kullanma.

neden zoru seçiyorsunuz anlamıyorum, önerimse;
- doktora gidin.

hiç tanımadığın birine herşeyi anlat.

anlatmak gelmiyo içimden. anlatsam da bişey değişmez zaten.

@thor odinsson, not koyarak zaten sadece yetişkinler okuyor burayı çok da kaale alınmaz cevabıma getirmişsin ama burayı 14-18 yaş arası çocuklar da okuyor. ve müthiş derecede psikolojisi bozuk olanlar da var.
ya onlar da senin "bana kalırsa antidepresan işe yarar" lafına güvenip kafalarına göre alım yaparlarsa?
bu arkadaşların doktora gitmesi bir sürü özel durumlarını, ayrıntılarını ve istemediği özelliklerini ailesene bahsetmesinden geçiyor. bu da bir ergenin hayatta en son isteyeceği şeylerden. o yüzden doktor maddi durum da hesaba katılırsa onlar için uç çözümlerden. böyle kolay ve yanlış çözümler feci sonuçlar ortaya çıkartabilir.
yanlış anlamayın da benim sözüm ortaya. yapay, kimyasal ve beyni etkileyen bir maddeyi vücuduna sokuyor insan. bunun ne kadar kontrollü olması gerektiğinin bilinmesi lazım. bunun derdindeyim.
2 yıla yakın süre antidepresan kullandım. antidepresan, eğer ağırlarından da alınırsa uzun süre, hayatınızı kaydırma riski var. lütfen küçümsemeyin şu şeyleri. alırken "iyiyim numb'ım", bıraktığında "ben eskisinden daha kötüyüm noluyor bana" olmanız olasılığı gayet var.

sözün özü; dertlerinizi "kimyasal"la (anladın sen onu) çözmeden önce sizin derdinizi göğsünde yumuşatacak bir insana danışın. bunun kim olacağı size kalmış.

antidepresana başlıcana spora ve sosyalleşmeye başla,ilk adım bilgisayarını çöpe at kendi egonu tatmin edicek bi şeyle uraş

avaxhome.ws 'den wagner baremboim anahtar kelimelerini aratmatı denediniz mi? Orada varsa linkler silinmiş olsa bile bir yerlerde olma umudu vardır :)

Abi neredesin bilmiyorum ama, ilk denk geldiğimiz yerde sana bira ısmarlamak istiyorum!

Hepsini indirmeden sevinmeyin. Bazen linkler silinmiş oluyor.

Biraya hayır demem :)

sert.

bol gülümsemeli, onu mutlu ve huzurlu yapmak ıcın elinden geleni yapan, gülümsemeli, nazik, gülümsemeli, minik sürprizli

@hjartelobd

aynı beni tarit ettin.kendimi övdüm sanki

Olmaz o iş.

Hatun senden hoşlanmıyor ve sempati duymuyorsa, boşa uğraşıyosun.

uzun vadeye yay, yavaş yavaş gönlünü almaya çalış, samimi ol. sonra bişeyler olur heralde.

bencede hatun senden hoşlanmıyo ve sempati duymuyusa boşa uğraşma.hemen kaç ordan yoksa sonra üzülürsün.

edit:denendi,onaylandı. mühür-imza=(@semson 6asdf4as654f)

ben 4 gunde kralligimi ilan ettim. git dene.

Dakikalarla kaçıran arkadaşlar var ama benim aradığım 21 günü tamamlayanlar ama neyseki alınmayannick olayı çözdü. Şimdi plaketini vermek üzere.. ama ama ama..

Neye dayanıyoruz noluyor anlamadım ki ben.

yahu bunun bilimsel açıklamalı birşeyini bulsam rahatlıycam da bulamıycaz galiba

şu an başla
şimdi başla bulunduğun yerden başla!

gerisi yalan

başlamak mesele değil de, gerisi gelmiyor sanki, ne biliyim hergün ingilizceyle haşirneşir oluyim, yavaş yavaş gelişsin diyorum ama sonra gaz pıss diye sönüyo..

şunun formülü bi yazarmısın?

samsung un ekranı cok buyuk.. iphone veya s2

iphone 4s

Ne beklediğinize göre değişir. iPhone zaten pek değişik bir tasarımda değil, Samsung'u bir yerde bulup kurcalayın derim. Büyük ekranlı olmasını sevecek misiniz yoksa kullanışsız mı bulacaksınız vs. Direkt bakıp "şu" demek zor buradan sizin adınıza. Bana geliyor olsa Samsung'u alırdım.

eğer internet, video izleme gibi işlevler icin kullanacaksanız gözünüz kapalı galaxy note u seçin bence.

Hiç kuşkusuz Galaxy Note!

sol kolunu fazla zorlamışsın :)

muhtemelen çok yorduğundandır güzel bi uyku çek hala da devam ederse greywolf un dediği gibi bi doktora görün.

Yorgunluk, stres, magnezyum eksikliği, fazla alkol kullanımı gibi nedenleri olabiliyormuş daha önce ben de yakınmıştım bundan.

Üç tanesi kendi kendinize düzeltebileceğiniz şeyler gibi görünüyor.

Yine fazla alkol ve süt/süt ürünleri (Benim eksikliğim alkolü ve sütü abartmamdı sanıyorum) kullanımı vücuttaki magnezyumu azaltır. Çözümü eczanelerde de bulabileceğiniz gibi badem, ceviz, kabak çekirdeği (abartmayın, tuvalete taşınırsınız sonra), böyle yeşil yeşil sebzeler falan alarak magnezyum takviyesi yapabilirsiniz. Aklıma gelmeyen başka şeylerde de vardır. Ayrıca depresyon, stres vb durumlarda da iyi olur.

Not: Doktor falan değilim, sadece tavsiye. Doktora gitmeniz en doğru yol tabii ki. :)

kasların gelişmesi

Abi direkt konuş. Arkadaşlarına yapabiliyorsun bu iltifatları madem, aynı bu şekilde onlara da söyle. Eğer bir iltifatla da kaçacak kızlar varsa hala ölsünler onlar da. Seni silmeleri de o kadar çok umrunda olmasın bence, eğer tek bir kişiye takılıp kalmadıysan hoşlanacak birilerini bulursun ne de olsa.

Bu biraz da tecrübe ile alakalı. Her bulduğuna ölümüne asılan tipler değil de daha önce birkaç kere de olsa başarılı ve başarısız olmak fayda getirir. Bu tecrüben yoksa bunu edinmeye çalış.

Bir de son olarak, o kadar mekanik işler değil bunlar. Gerçi "mantık" devreye girdi hayatım altüst oldu benim ama bakma bana sen :).

nefesin yürürken , koşarken, merdiven çıkarken normal günlük faaliyetlerin sırasında kesiliyor mu? nefes daralması denilen şeyi yaşıyor musun? koahsanda yapacak bir şey yok sigarayı bir an önce bırakmaktan başka. not doktor değilim. günde 2 paket sigara içen astımlıyım.

:) komikti gerçekten.
eğer yanılmıyorsam solunum fonksiyon testi yapmışlar sana.
www.akcigerim.com

yine de sigarayı bırakabilirsin, bunun için koah olmana gerek yok:)

pimpirikli olmadığına emin misin?

bu arada,muayeneyi de ilahi uyarı olarak görürsen sigarayı bırakmış olursun ve ileriki zamanlarda yakalanabileceğin hastalıklardan kurtulmuş olursun.

@erdinc

Hocam şurda yüzyüze bakan insanlarız ne olur yani şu iki soruyu cevaplasan ?

1. Bana sağlık muayenesinde yapılan test KOAH testi miydi ?
2. KOAH testi yapıldıysa ve ben üç denemede de beceremediysem KOAH mıyım ?

Naturelistin dediği gibi ilahi uyarıyı almışsın. Sigarayı bırak,doktora git ve geri kalan hayatını böyle korkular geçirmeden yaşa.

@goldentitan:

Linki verdiğin iyi olmuş. Tam da o şekilde aldım ağzıma boruyu.

Kadın çok derin nefes al dedi aldım şimdi bi anda boşalt dedi bolaştırken sorun çıktı. Sanırım kadının istediği kadar erken boşalamadım.

Yapılan test solunum testidir yani akcierlerindeki oksijenin kapasitesini bunu ne kadar kullanabildiğini gösteren bir test.Sadece bu testle koah olup olmadığı anlaşılamaz.Ayrıca koah(kronik obtsrüktif amfizem hastalığı azcık artizlik yapıyım okuduğum bölümün hakkını veriyim :D )ciddi boyutta hava yolundaki değişimin sağlanamamasıdır.Genellikle 20 yılı aşkın sigara kullananlarda görürülür.Bence koah değilsinama sonuçta sigara kullandığın için solunumunda tıkanıklık olması veya zor nefes alman normal klişe ama acı gerçek bırakmalısın sigarayı genç dostum geçmiş olsun

bi boru verdiler üfleyemedim koah mıyım? tüm yazının özeti budur.

''Edit: Bu işin şakası yok doktora git falan demeyin. Ben de biliyorum şakası olmadığını.''

o zaman doktora git bro.biliyosun bu işin şakası yok.

az içiyosun sen zarar almazsın.

Bir ara ben de internetten bakarak kanser oldugumu zannetmiştim. O nedenle seni anlayarak cevaplıyorum. Sana yapılan test solunum fonksiyon testi. Bu test kaba olarak anlatırsam akciğerin hava kapasitesini,Ne kadar hava alabildiğini ve ne kadarını dışarı çıkarabildiğini ölçüyor.
KOAH testi diye birşey yok. Solunum fonksiyon testi birçok testle beraber (akciğer filmi, BT ,kan testleri vs.) uygulanarak KOAH tanısı konulmasına yardımcı olur. KOAH genelde ileri yaşlarda uzun sigara kullanımı sonucu gelişiyor. KOAH değilsindir.
Bu arada KOAH-Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (Kronik bronşit veya amfizem)
Sigarayı bırak bence sen yine de. İlerde KOAHtan korunmak açısından. Çünkü KOAH ta insanın akciğer dokusunun geriye dönüşü olamıyor.

yoah, değilsin.. normal solunum testi o, ameliyat öncesi babama da yapmışlardı..

Bana kalırsa büyük ihtimalle SFT yapmışlardır, ben yıllar önce liseden mezun olduğum sene sigara içmezken yapıp becerememiştim. Boru o kadar büyüktü ki tüm gücümle üflesem de olmadı. Akciğerlerimde sorun var ancak alakasız tabi, bence korkmanıza gerek yok ama içinizin rahat etmesi için bir doktora danışmanızda fayda var her ne kadar git demeyin deseniz de.

benim herhangi bir gıcıklığım yok. de,da,ki,şey bunları ayıran yada birleşik yazanlara da bir gıcıklığım yok.

Tamamen küçük yazanlar "herşey, ılgısız, biliyom" yazanlar kadar itici gelmiyor bana sizin gibi düzgün yazdıkları sürece. Diğerleri çok daha fena.

(bkz: The Cove)

HOME youtu.be

sanat tarihiyle ya da genel olarak sanat ile ilgileniyorsanız;

how art made the world

nordkalotten izleyip orgazm olmuştum ben.

Bir de yine nrk'nun trenlere kamera takarak Norveç'i boydan boya gösterdiği 250-300 GB boyutundaki bir belgeseli vardı ama adını unuttum şu anda.

sanatın gücü - van gogh

www.youtube.com

brain story
status anxiety
bbc life
visions of the future

Home

Power of the Planet

How Earth Made Us

BBC'den Time Machine ve Invisile Worlds